Ana içeriğe atla

Platform İş Modeli Nedir?

Günümüzde iş modellerini tamamen değiştiren platform iş modeli aslında insan uygarlığının kendisi kadar eskidir. Geçmişi Antik Roma'daki erken pazar yerlerine, çarşılara ve müzayede evlerine kadar uzanır. 20. yüzyılda alışveriş merkezleri ve müzayede evlerinde platform iş modelleri görülmüştür.

Platform iş modeli, genellikle tüketiciler ve üreticiler olmak üzere birbirine bağımlı iki veya daha fazla grup arasında alışverişi kolaylaştırarak değer yaratan bir iş modelidir. Bu alışverişleri gerçekleştirmek için platformlar, talep üzerine erişilebilen büyük, ölçeklenebilir kullanıcı ve kaynak ağlarını kullanır ve oluştururlar. 


Platformlar, kullanıcıların etkileşime girmesine ve işlem yapmasına olanak tanıyan ağ efektleriyle topluluklar ve pazarlar oluşturur.


Platform iş modelleri, yalnızca dünyanın en büyük firmalarından bazılarının yerini alarak değil, aynı zamanda değer yaratma ve tüketici davranışı gibi tanıdık iş süreçlerini dönüştürerek ve büyük endüstrilerin yapısını değiştirerek geleneksel iş ortamını çeşitli şekillerde bozmaktadır. Eğer platformu bozan güçlerle savaşmak umuluyorsa, geleneksel şirketlerin iş modellerini yeniden değerlendirmeleri gerekiyor. 


Pazarlama, satış, ürün teslimi ve müşteri hizmetleri için ne harcadıklarını incelemeleri ve daha sorunsuz bağlantılı bir dünyada bu maliyetlerin nasıl azaltılabileceğini veya ortadan kaldırılabileceğini hayal etmeleri gerekmektedir. 


Dünya genelinde yüksek değerlemeye ulaşan şirketlerin bir çoğunun platform temelli şirketler olduğu görülmektedir. Bugün unicorn olarak nitelendirilen 1 milyar $ üstü değerlemeye sahip startup’ların %60’dan fazlası platform temelli bir iş yapıyor. Dünya’nın en değerli ilk 5 şirketi Apple, Google, Microsoft, Amazon ve Facebook hepsi platform temelli şirketlerdir.


Peki değişen dünya düzeninde platform iş modelinin avantajları nelerdir;


1. Platform iş modelleri daha hızlı büyür ve daha iyi ölçeklenir.

Platform iş modelini takip eden platformlar, değeri yaratan kaynaklara, yani uygulamalara, içeriğe, hizmet sağlayıcılara veya ürünlere sahip olmadıkları için hızla büyüyebilir veya ölçeklenebilir. Büyümeleri kaynaklara veya sermayeye bağlı değildir.


2. Platform iş modelleri karşılıklı, kendi kendine yeterli bir topluluk oluşturur.

Platform iş modelini takip eden platformlar, "iki taraflı network etkisine" sahip olur, 

yani hem alıcıların hem de satıcıların, sağlayıcıların, kullanıcıların veya tüketicilerin arzından talep oluşturulur. Bu durum daha az reklam maliyetine ve daha güçlü ağızdan ağza (WOMM) pazarlamaya eşittir. Ayrıca, hem platform iş modelinin hem de hizmet sağlayıcıların veya satıcıların kullanıcılardan kâr elde etmesine olanak tanıyan bir "kazan-kazan" durumu yaratır.


3. Platformlar bağlantı ve verimlilik sorunlarını çözer.

Platformlar, işleri büyütmek, müşterilere ulaşmak ve ekiplerle işbirliği yapmak için kullandığımız araçlar ve uygulamalar için merkezi bir konum oluşturur. Zaman ve enerji, işletmelerin boşa harcamaması gereken iki faktördür. Platform iş modelini takip eden platformlar, kullanıcının günlük süreçleri için tek durak noktası haline gelir. 


Teknoloji çağında sabit kalamayız, sürekli değişmek ve dönüşmek zamanın bize getirdiği doğal bir sonuçtur. Önemli olan yaratılan değeri en yüksek seviyeye çıkarmak için kendimizi zorlamamız ve yaratılan değerin bütün iş ortakları için en yüksek düzeyde fayda sağlamasını gerçekleştirmektir.


Konu ilginizi çekiyor ve daha fazla bilgi almak istiyorsanız sizi 'Platform İş Modeli Semineri' ne davet etmek isteriz. 

 

Görüşmek üzere. İyi çalışmalar.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CEO Gibi Stratejik Düşünmek

Strateji Süreci pek çok uluslararası ve ulusal firmada en alttan en üst kademeye kadar mümkün olduğunca çok çalışanın dahil edildiği bir yönetim aracı olarak başarı ile uygulanmakta, sürekli kendini güncellemekte ve uygulayanlara rekabetçi üstünlük sağlamaktadır. Son dönemde, buna yönelik artan bir trend izlenmektedir. Ülkemizde, 2023 hedeflerinden söz edebiliyoruz, sektörler ve kurumlar da bu hedefler doğrultusunda şekil alıyor ve yollarını belirliyorlar. Bu durum stratejik düşünebilmeyi ve değişimi beraberinde getiriyor ve gerekli kılıyor. Böylelikle strateji kavramının önemi gün geçtikçe artıyor. Nihayetinde gelişmelerin vazgeçilmez kıldığı rekabetçilikte üstün gelebilmenin yolu iyi bir stratejik plandan geçiyor. Ancak, resim herkes için aynı değil. Son dönemlerde pek çok girişimci ile konumlandırmaları ve farklılaşmaları, daha doğrusu bütünde iş modelleri üzerine çalışmalar gerçekleştirdik. Şaşırtıcı olan günümüzde pek çok girişimcinin, işin CEO’su olan kişilerin kendilerini farklı

SWOT / TOWS Analizi Nedir?

SWOT Analizi, Prof. George Albert Smith Jr. ve Prof. C. Roland Christiensen tarafından 1950’li yıllarda geliştirilen, bir işletmenin veya markanın pazarda veya rakiplerine karşı Güçlü (Strengths) ve Zayıf (Weaknesses) yönlerini belirlemekte, iç ve dış çevreden kaynaklanan Fırsat (Opportunities) ve Tehditleri (Threats) tespit etmek için kullanılan stratejik bir tekniktir. Aynı zamanda SWOT Analizi günümüzde sadece işletmeler için değil, bireyler için de çok sık kullanılan ve oldukça yararlı bir analiz tekniğidir. SWOT analizi, bir işletmenin içindeki güçlü ve zayıf yönlerin yanı sıra dış ortamda bulunan ve iş kararlarını etkileyebilecek fırsatlar ve tehditlere genel bir bakıştır. SWOT analizi sayesinde işletme, hedeflerine ulaşmak için elverişli ve elverişsiz olan iç ve dış faktörlerin belirlenmesine imkan bulmaktadır. Böylelikler, karşılaşılabilecek temel zorlukları tahmin etmeye ve bunlar etrafında karar vermesi kolaylaşır. Öncelikle bu konu ile ilişkin temel kategorileri sizler

Kıyaslama (Benchmarking) Nedir?

Şirketlerin rekabet piyasasında performansını ve verimliliğini arttırmak için benzer iş yapan veya benzer iş süreçleri olan başarılı performansa sahip diğer şirketlerin, iş yapma tekniklerini incelemesi ve kendi teknikleriyle kıyaslayarak bu kıyaslama sonucunda elde ettiği bilgileri kendi şirketinde uygulamasına kıyaslama (benchmarking) denir. Kıyaslama (Benchmarking), şirketin bir alanda en iyisi olmak için hizmetlerini, uygulamalarını ve ürünlerini rakiplere veya alanının önde gelenleriyle birlikte değerlendirerek, şirketin kendini geliştirebileceği bir süreçtir. Bu süreç ile şirketler, iyileştirmeye açık alanlarını belirler ve iyileşme çalışmaları başlatırlar. Bu kıyaslamayı yapmada ki temel amaç şirketin üretimini ve karını artırmaktır. Kıyaslama (Benchmarking) uygulamasının temel amaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz:       ●      İşletmenin amaç ve hedeflerinin belirlenmesine yardımcı olmak, ●      Belirlenen hedef ve amaçlara ulaşmak için en iyi yolu bulmak, ●      Şir