İngilizcesi “critical thinking” olan eleştirel düşünme çağımızın en önemli konularından birisidir.
Eleştiri toplumumuz tarafından olumsuz olarak algılanan bir kavramdır. Eleştiri bir düşüncenin ya da olayın tamamen olumsuz taraflarına odaklanmak olarak anlaşılsa da aslında öyle değildir. Düşünceye derinlemesine bir boyut kazandıran ve insanda farklı anlamlar ortaya çıkaran bir eylemdir. Sadece olumsuzlukları değil aynı zamanda olumlu olan tarafları da belirtir. Bir olayın ya da konunun iyi ve kötü taraflarını beraber değerlendirir.
Eleştirel düşünme kişiye farklı bakış açıları kazandırır. Eleştirel düşünme yaparken önyargı ve taraflı bir tutum sergilenmemelidir. Bu düşünce temelinde tarafsızlık ilkesi bulunur, aksi halde sağlıklı bir düşünme şekli gerçekleşmez. Sonucun beklediğimiz gibi olmaması durumunda görmezden gelinmesi düşünülemez. Konu hakkında peşin fikirli olmak, konuya tek taraflı ve seçici yaklaşmak eleştirel düşünce sürecini engelleyen faktörlerdendir. Diğer taraftan bir konu hakkında araştırma yaparken bilimsel bulguları göz ardı etmek bu süreci engeller.
Eleştirel düşünme akılcı bir düşünme şeklidir. Bu yüzden düşünceyi gerçekleştirirken akıl yürütme ilkelerine hakim olmak önemlidir.
Eleştirel düşünmenin temelinde bilgi, beceri ve tutum yatmaktadır. Bir konu hakkında eleştiri yaparken o konuyu detaylıca araştırmak gerekir. Bilgi sahibi olmadan yapılan eleştiri doğru bir eleştiri değildir. Konuya hakim olmak ve akılcı çözümler üreterek problemin üstesinden gelmek önemlidir. Üzerine düşünülen konuya ya da olaya hep bir noktadan bakmak değil onu farklı noktalardan değerlendirmek ve farklı açılardan bakmak gerekir. Bu durum konunun farklı boyutlardan değerlendirilmesini sağlar.
Eleştirel düşünen bir birey belirli becerileri etkili bir biçimde kullanmalı ve ortaya koymalıdır. Eleştirel düşünmenin özünü bazı temel bileşenler oluşturur. Bu bileşenler Facione (1998) tarafından ortaya konmuştur. Facione’ye göre temel eleştirel düşünme becerileri, “analiz etme, yorumlama, değerlendirme, çıkarım yapma, açıklama ve kendini düzenleme” olmak üzere altı temel bileşen olarak sıralanmaktadır.
1. Analiz etme: Çeşitli durum, olay veya inanç, yargı, bilgi ya da düşünceyi belirtmek için tasarlanan ve diğer sunular arasındaki ilişkinin tanımlanmasıdır.
2. Yorumlama: Bir durumun, olayın, inancın, deneyimin ya da kuralın anlam ve öneminin ifade edilmesidir.
3. Değerlendirme: Çeşitli durum, olay, yargı, inanç, veri vb. durumların güvenilirlik ve inanılırlık açısından değerinin belirlenmesidir.
4. Çıkarım yapma: Mantıklı sonuçlara ulaşmak için gerekli olan unsurları tanımlamak, varsayımlarda bulunmak ve hipotezler geliştirerek sonuca ulaşmaktır.
5. Açıklama: Kişinin konuyla alakalı akıl yürütme sonuçlarını ortaya koyması ve bu süreci inandırıcı delillerle ifade etmesidir.
6. Kendini Düzenleme: Kişinin kendi bilişsel etkinliklerini, bu etkinliklerde kullanılan bileşenleri, elde edilen sonuçları denetlemesi ve elde edilen sonuçlara göre durumu düzenlemesidir.
Eleştirel düşünmeyi iyi öğrenmek için kişi iyi bir dinleyici ve okuryazar olmalıdır.
Hayatımızın her alanında eleştirel düşünceye ihtiyaç duyabiliriz. Bir konu hakkında düşünürken doğru sonuçlara ulaşmak istiyorsak doğru bir eleştirel düşünce yaparak o konuya yaklaşmalıyız. Bu düşünce becerisinin kazanılmasıyla kişinin günlük yaşamında, iş hayatında ve eğitim hayatında başarılı olması ve doğru kararlar alması sağlanabilir.
Konu ilginizi çekiyor ve daha fazla bilgi almak istiyorsanız sizi Eleştirel Düşünme Semineri'ne davet etmek isteriz.
Görüşmek üzere. İyi çalışmalar.
Yorumlar
Yorum Gönder