Ana içeriğe atla

Eleştirel Düşünme Nedir?

İngilizcesi “critical thinking” olan eleştirel düşünme çağımızın en önemli konularından birisidir. 

Eleştiri toplumumuz tarafından olumsuz olarak algılanan bir kavramdır. Eleştiri bir düşüncenin ya da olayın tamamen olumsuz taraflarına odaklanmak olarak anlaşılsa da aslında öyle değildir. Düşünceye derinlemesine bir boyut kazandıran ve insanda farklı anlamlar ortaya çıkaran bir eylemdir. Sadece olumsuzlukları değil aynı zamanda olumlu olan tarafları da belirtir. Bir olayın ya da konunun iyi ve kötü taraflarını beraber değerlendirir.

Eleştirel düşünme kişiye farklı bakış açıları kazandırır. Eleştirel düşünme yaparken önyargı ve taraflı bir tutum sergilenmemelidir. Bu düşünce temelinde tarafsızlık ilkesi bulunur, aksi halde sağlıklı bir düşünme şekli gerçekleşmez. Sonucun beklediğimiz gibi olmaması durumunda görmezden gelinmesi düşünülemez. Konu hakkında peşin fikirli olmak, konuya tek taraflı ve seçici yaklaşmak eleştirel düşünce sürecini engelleyen faktörlerdendir. Diğer taraftan bir konu hakkında araştırma yaparken bilimsel bulguları göz ardı etmek bu süreci engeller. 

Eleştirel düşünme akılcı bir düşünme şeklidir. Bu yüzden düşünceyi gerçekleştirirken akıl yürütme ilkelerine hakim olmak önemlidir.

Eleştirel düşünmenin temelinde bilgi, beceri ve tutum yatmaktadır. Bir konu hakkında eleştiri yaparken o konuyu detaylıca araştırmak gerekir. Bilgi sahibi olmadan yapılan eleştiri doğru bir eleştiri değildir. Konuya hakim olmak ve akılcı çözümler üreterek problemin üstesinden gelmek önemlidir. Üzerine düşünülen konuya ya da olaya hep bir noktadan bakmak değil onu farklı noktalardan değerlendirmek ve farklı açılardan bakmak gerekir. Bu durum konunun farklı boyutlardan değerlendirilmesini sağlar.

Eleştirel düşünen bir birey belirli becerileri etkili bir biçimde kullanmalı ve ortaya koymalıdır. Eleştirel düşünmenin özünü bazı temel bileşenler oluşturur. Bu bileşenler Facione (1998) tarafından ortaya konmuştur. Facione’ye göre temel eleştirel düşünme becerileri, “analiz etme, yorumlama, değerlendirme, çıkarım yapma, açıklama ve kendini düzenleme” olmak üzere altı temel bileşen olarak sıralanmaktadır.

1. Analiz etme: Çeşitli durum, olay veya inanç, yargı, bilgi ya da düşünceyi belirtmek için tasarlanan ve diğer sunular arasındaki ilişkinin tanımlanmasıdır.

2. Yorumlama: Bir durumun, olayın, inancın, deneyimin ya da kuralın anlam ve öneminin ifade edilmesidir.

3. Değerlendirme: Çeşitli durum, olay, yargı, inanç, veri vb. durumların güvenilirlik ve inanılırlık açısından değerinin belirlenmesidir.

4. Çıkarım yapma: Mantıklı sonuçlara ulaşmak için gerekli olan unsurları tanımlamak, varsayımlarda bulunmak ve hipotezler geliştirerek sonuca ulaşmaktır.

5. Açıklama: Kişinin konuyla alakalı akıl yürütme sonuçlarını ortaya koyması ve bu süreci inandırıcı delillerle ifade etmesidir. 

6. Kendini Düzenleme: Kişinin kendi bilişsel etkinliklerini, bu etkinliklerde kullanılan bileşenleri, elde edilen sonuçları denetlemesi ve elde edilen sonuçlara göre durumu düzenlemesidir.

Eleştirel düşünmeyi iyi öğrenmek için kişi iyi bir dinleyici ve okuryazar olmalıdır. 

Hayatımızın her alanında eleştirel düşünceye ihtiyaç duyabiliriz. Bir konu hakkında düşünürken doğru sonuçlara ulaşmak istiyorsak doğru bir eleştirel düşünce yaparak o konuya yaklaşmalıyız. Bu düşünce becerisinin kazanılmasıyla kişinin günlük yaşamında, iş hayatında ve eğitim hayatında başarılı olması ve doğru kararlar alması sağlanabilir.

Konu ilginizi çekiyor ve daha fazla bilgi almak istiyorsanız sizi Eleştirel Düşünme Semineri'ne davet etmek isteriz.

Görüşmek üzere. İyi çalışmalar.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dengeli Karne Nedir?

Dengeli karne terimi, bir işletmenin çeşitli işlevlerini ve ortaya çıkan sonuçları belirlemek, iyileştirmek ve kontrol etmek için kullanılan bir performans metriğidir. Dengeli karne, işletmelerin karşı karşıya kaldığı stratejik uygulamalardaki başarısızlık ve geleneksel performans sistemlerinin yetersiz kalması sorununa çözüm önerileri getirerek işletmelerin hedeflerine ulaşmalarına katkı sağlar. Kuruluşları ölçmek ve geri bildirim sağlamak için kullanılan dengeli puan kartları, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Japonya ve Avrupa’daki şirketler arasında yaygın olarak kullanılır. Dengeli karne (Balanced Score Card, BSC) kavramı ilk olarak 1992 yılında, önceki metrik performans ölçümlerini alan ve bunları finansal olmayan bilgileri içerecek şekilde uyarlayan David Norton ve Robert Kaplan tarafından tanıtılmıştır. Dengeli puan kartı başlangıçta kar amacı güden şirketler için geliştirildi ancak daha sonra kar amacı gütmeyen ve devlet kurumları tarafından kullanılmak üzere ge...

İnovatif Düşünme Nedir?

İnovatif düşünmenin tanımı, sorunlara yeni fikirler ve yeni yaklaşımlar bulma yeteneğidir. Yaratıcı ve esnek olmakla ilgilidir. İnovatif yani yenilikçi düşünce, statükoyu değiştiren veya ona meydan okuyan sonuçlar içerir. İşyerinde bu, hem çalışanlar hem de müşteriler için daha iyi iş uygulamaları üretmek üzere düşünmenin yollarını aramak anlamına gelir. Teknoloji hızla ilerlerken, başarılı, hatta uzun bir kariyere sahip olmak istiyorsanız esnek olma ve değişime uyum sağlama beceriniz çok önemlidir. İnovatif düşünmeyi bazen yeni ürünler bulmak ile eş anlamlı duyabilirsiniz, ancak bu onun yalnızca bir yönüdür. İnovatif düşünme gerçekte yaratıcı problem çözmedir ve işyerinde rolünüz ne olursa olsun işte işinizde geliştirip kullanabileceğiniz bir beceridir. Aynı eski şeyleri aynı eski yöntemlerle yaparak geçinmeye çalışan bireyler ve kuruluşlar, kendilerini hızla geride bulurlar. Piyasaya liderlik etmek bir yana, rekabetçi kalabilmek için kuruluşlar işyerinde yenilikçi düşünceyi teşvik et...

Başarılı Hedef Belirlemenin Önemi

Hedefler, başarılı bir iş yürütmenin önemli bir parçasıdır. Size net bir odaklanma sağlayabilir, çalışanları motive edebilir ve işletmenizin üzerinde çalışacağı hedefler belirleyebilirler. Hedef belirleme, işletmenizin başarılı olup olmadığını görmek için size bir dizi kriter de sağlayabilir.  Net ve iyi tanımlanmış hedeflere sahip olmak, işinizin yönünü kontrol etmenize ve daha büyük iş hedeflerinize ulaşma şansınızı artırmanıza yardımcı olabilir. İster kısa ister uzun vadeli olsun, şirketin neyi başarmaya çalıştığının net bir şekilde anlaşılmasını sağlarlar. İlgili uzun vadeli hedeflere ulaşmak için kısa vadeli hedefler belirlemek, çoğu işletme için başarının anahtarıdır.  Kısa vadeli hedefleri büyük hedeflere giden "yol üzerindeki duraklar" olarak düşünmek, büyük resmi gözden kaçırmadan süreçleri bölümlere ayırabilir. Hedeflere sahip olmak, günlük görevlere daha fazla anlam verir ve şirket kararlarının arkasındaki mantığı netleştirir. Hedefler güçlüdür; dikkati istenen son...