Ana içeriğe atla

Kriz Yönetimi Nedir?

İşletmeler hedeflerine ulaşmaya çalışırken çevredeki belirsizliklerden ve değişikliklerden dolayı bazı beklenmedik durumlarla karşılaşabilmektedirler. Önceden öngörülemeyen ve işletmelerin üst düzey hedeflerini olumsuz yönde etkileyerek önlem alınmasını gerektiren bu durumlar ya da olaylar kriz olarak tanımlanır. 

Kriz, işletmelerin özel olarak ele alması gereken bir durum ve sorundur. Krizler doğru tespitlerle ele alınmazlarsa bir kaosa sebep olabilir ve doğru yönetilemediği takdirde işletmelerin amaç ve varlığı tehlikeye girebilir. Durumların krize dönüşmemesi öncesi olan olasılık durumunda tespit edilmesi de risklerin tanımlanması ile mümkün olmaktadır.

Krizin özelliklerini şöyle belirtebiliriz:

  • Kriz olağandışı bir durumdur ve tahmin edilemez.
  • Krizin yönetilememesi örgütün amaç ve varlığını tehlikeye sokar.
  • Kriz karar veren kişilerde gerilim yaratır.
  • Örgütün tahmin ve krizi önleme mekanizmaları yetersiz kalır.
  • Krizin üstesinden gelmek için gerekli olan mekanizmaların belirlenmesinde yeterli zaman ve bilgi bulunmaz.

Krizin nedenlerini türlerine göre iki şekilde açıklayabiliriz. 

Dış Faktörler: Çevresel etmenler neticesindeki krizlerin nedeni ve örgütsel etmenler neticesindeki krizin nedenleri farklılık gösterir. Çevresel etmenler kontrol dışı gerçekleşir. Sürekli değişen bir çevrede karşılaşılan belirsizlik ve karmaşıklık derecesini etkileyerek yönetimsel kararların doğruluk derecesini azaltmakta ve örgütün kriz durumuna sürüklenmesine neden olur. 

İç Faktörler: Örgütsel etmenler neticesindeki krizlerde ise örgütsel yapı, çevresel etmenlere uyum gösteremiyorsa, karar vermede ve uygulamada yavaş ise örgüt içinde çatışmalar mevcutsa ve koordinasyon sorunları oluşmuşsa örgütün krizle karşılaşma olasılığı artar ve krizle başa çıkma olanağı azalır.

Krizler ani gelişebileceği gibi, adım adım sinyalleri veren ve muhtemel durumları ön görmemize imkan sağlayan şekli ile de ortaya çıkabilir. Kriz yönetimi, krizler ortaya çıkmadan, erken uyarı sinyallerinin alınarak değerlendirilmesi ve krizin en az kayıpla atlatılabilmesi için gerekli önlemlerin alınarak uygulanma sürecidir. Gerçek bir krizin varlığında ise alınan bu önlemlerin uygulanması ile işletmeler kayıplarını en aza indirebilirler. 

Kriz yönetiminde amaç, krizlerin olmadığı bir ortam oluşturmak değildir. Olası kriz durumlarında örgütü kriz durumuna hazırlamaktır. İşletmelerin olası sorun ve tehlike etmenlerinin belirlenerek, krizle başa çıkabilecek önlemleri alması ve tepkileri değerlendirmesi kriz yönetim sürecini kapsar. 

Kriz yönetim süreci 5 aşamada ele alınabilir.

1.Olası bir kriz durumunun sinyallerini önceden alarak krizle başa çıkmak için gerekli hazırlıkları yapmak.

2.Krizi kontrol altına almak için gerekli durumları incelemek ve gerçekleştirmek.

3.Krizin ortaya çıkardığı zararı belirlemek ve büyümesini engellemek.

4.Şirketin normal sürecine dönüşüne ve kendini iyileştirmesine yönelik çalışmalar yapmak.

5.Kriz sonucunu ve sürecini değerlendirmek, bu süreçten kazanılan bilgi ve deneyimleri ortaya koymak.

Krize yakalanmamak işletmeler veya örgütler için önemlidir. Ancak krize yakalanma durumunda çözüm bundan kaçış olmamalıdır. Krizin yönetilmesi ve en az zararla atlatılması gerekir. Kriz anında nasıl davranılması gerektiği bilinmeli ve hazırlıklı olmak gerekir. Bir daha kriz durumunun yaşanmaması için gerekli önlemler alınmalı ve erken uyarı sistemi geliştirilmelidir.

Konu ilginizi çekiyor ve daha fazla bilgi almak istiyorsanız sizi Kriz Yönetimi Semineri’ne davet etmek isteriz.

Görüşmek üzere. İyi çalışmalar.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CEO Gibi Stratejik Düşünmek

Strateji Süreci pek çok uluslararası ve ulusal firmada en alttan en üst kademeye kadar mümkün olduğunca çok çalışanın dahil edildiği bir yönetim aracı olarak başarı ile uygulanmakta, sürekli kendini güncellemekte ve uygulayanlara rekabetçi üstünlük sağlamaktadır. Son dönemde, buna yönelik artan bir trend izlenmektedir. Ülkemizde, 2023 hedeflerinden söz edebiliyoruz, sektörler ve kurumlar da bu hedefler doğrultusunda şekil alıyor ve yollarını belirliyorlar. Bu durum stratejik düşünebilmeyi ve değişimi beraberinde getiriyor ve gerekli kılıyor. Böylelikle strateji kavramının önemi gün geçtikçe artıyor. Nihayetinde gelişmelerin vazgeçilmez kıldığı rekabetçilikte üstün gelebilmenin yolu iyi bir stratejik plandan geçiyor. Ancak, resim herkes için aynı değil. Son dönemlerde pek çok girişimci ile konumlandırmaları ve farklılaşmaları, daha doğrusu bütünde iş modelleri üzerine çalışmalar gerçekleştirdik. Şaşırtıcı olan günümüzde pek çok girişimcinin, işin CEO’su olan kişilerin kendilerini farklı

SWOT / TOWS Analizi Nedir?

SWOT Analizi, Prof. George Albert Smith Jr. ve Prof. C. Roland Christiensen tarafından 1950’li yıllarda geliştirilen, bir işletmenin veya markanın pazarda veya rakiplerine karşı Güçlü (Strengths) ve Zayıf (Weaknesses) yönlerini belirlemekte, iç ve dış çevreden kaynaklanan Fırsat (Opportunities) ve Tehditleri (Threats) tespit etmek için kullanılan stratejik bir tekniktir. Aynı zamanda SWOT Analizi günümüzde sadece işletmeler için değil, bireyler için de çok sık kullanılan ve oldukça yararlı bir analiz tekniğidir. SWOT analizi, bir işletmenin içindeki güçlü ve zayıf yönlerin yanı sıra dış ortamda bulunan ve iş kararlarını etkileyebilecek fırsatlar ve tehditlere genel bir bakıştır. SWOT analizi sayesinde işletme, hedeflerine ulaşmak için elverişli ve elverişsiz olan iç ve dış faktörlerin belirlenmesine imkan bulmaktadır. Böylelikler, karşılaşılabilecek temel zorlukları tahmin etmeye ve bunlar etrafında karar vermesi kolaylaşır. Öncelikle bu konu ile ilişkin temel kategorileri sizler

Kıyaslama (Benchmarking) Nedir?

Şirketlerin rekabet piyasasında performansını ve verimliliğini arttırmak için benzer iş yapan veya benzer iş süreçleri olan başarılı performansa sahip diğer şirketlerin, iş yapma tekniklerini incelemesi ve kendi teknikleriyle kıyaslayarak bu kıyaslama sonucunda elde ettiği bilgileri kendi şirketinde uygulamasına kıyaslama (benchmarking) denir. Kıyaslama (Benchmarking), şirketin bir alanda en iyisi olmak için hizmetlerini, uygulamalarını ve ürünlerini rakiplere veya alanının önde gelenleriyle birlikte değerlendirerek, şirketin kendini geliştirebileceği bir süreçtir. Bu süreç ile şirketler, iyileştirmeye açık alanlarını belirler ve iyileşme çalışmaları başlatırlar. Bu kıyaslamayı yapmada ki temel amaç şirketin üretimini ve karını artırmaktır. Kıyaslama (Benchmarking) uygulamasının temel amaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz:       ●      İşletmenin amaç ve hedeflerinin belirlenmesine yardımcı olmak, ●      Belirlenen hedef ve amaçlara ulaşmak için en iyi yolu bulmak, ●      Şir