Ana içeriğe atla

Rekabet Analizi Nedir?

Güçlü bir işletmeye sahip olabilmek için en önemli unsur pazardaki rakiplerinize karşı güçlü bir duruşa sahip olmak ve sektördeki olası durumlara karşı doğru stratejilerle hazırlıklı olmaktan geçer. İşletmeniz için pazarlama anlamında sağlam bir zemin oluşturmak istiyorsanız, içinde bulunduğunuz pazara hakim olmak oldukça önemlidir. Bu hakimiyeti sağlayarak rakiplerinize fark atabilir ve işletmenizin pazardaki üstünlüğünü sağlayabilirsiniz. Bunu sağlamanın en önemli yolu güçlü bir rekabet analizi yapmaktır.

Rekabet analizi; ürünleri, satışları ve pazarlama taktikleri hakkında fikir edinmek için büyük rakipleri araştırmayı içeren bir stratejidir.  Rekabet analizi, rakiplerinizin nasıl çalıştığının ayrıntılarını öğrenmenize ve onlardan daha iyi performans gösterebileceğiniz potansiyel fırsatları belirlemenize yardımcı olabilir. İşletmenizin ürün veya hizmetlerinin, pazarınızda benzer ürün veya hizmetler satan diğer şirketlere kıyasla ne kadar iyi performans gösterdiğini değerlendirmenin bir yoludur.

Rekabet analizi ile işinizin nerelerde iyi gittiğini, nereleri geliştirmeniz gerektiğini ve hangi trendlerin önüne geçmeniz gerektiğini keşfedebilirsiniz. Rakiplerinizin özelliklerini, pazar payını, fiyatlandırmayı, pazarlamayı, güçlü ve zayıf yönleri, coğrafyayı ve kültürünü incelemek ve bu doğrultuda bir analiz yapmak gerekir.

Rekabet analizi yapmanın avantajlarına 5 madde ile bakalım:

·         Ürününüzü rakiplerinizden farklı kılan şeyleri belirlemenize yardımcı olur ve bu da pazarlama yaparken sizi öne çıkaracak faktörleri belirlemenizi sağlar.

·         Rakiplerinizin neyi doğru yaptığını belirlemenizi sağlar. Bu bilgiler doğrultusunda hem ürününüzün hem de pazarlama kampanyalarınızın endüstri standartlarından daha iyi performans göstermesini sağlamak için kritik öneme sahiptir.

·         Rakiplerinizin nerede yetersiz kaldığını size söyler ve bu da pazardaki fırsat alanlarını belirlemenize ve yeni pazarlama stratejilerini test etmenize yardımcı olur.

·         Rakibinizin ürününde nelerin eksik olduğunu müşteri yorumlarından öğrenip bu ihtiyaçları karşılamak için kendi ürününüze nasıl özellikler ekleyebileceğini düşünerek kendinizi geliştirebilirsiniz.

·         Ne kadar büyüyebileceğinizi ölçeceğiniz bir kıyaslama sağlar.

Doğru bir rekabet analizi yapabilmenin yolu doğru rakipleri tespit etmekten geçer. Rakiplerinizi doğru bir şekilde tespit edebilmen bundan sonra yapacağınız işlemlerin sağlam temellere dayanmasına neden olur. Rekabet analizi yaparken yakın çevrenizdeki karlılığınızı etkileyecek faktörleri anladığınızda stratejinizi buna göre belirleyebilirsiniz.

İş ortamınızın rekabet şartlarını anlamak ve stratejinizin doğruluk düzeyini tespit edebilmek için Porter’ın 5 güç analizini kullanabilirsiniz. Porter’ın 5 güç analizi, her sektörü şekillendiren ve bir sektörün zayıf ve güçlü yönlerini belirlemeye yardımcı olan beş rekabetçi gücü tanımlayan ve analiz eden bir modeldir. Bu güçler rekabetin yoğunluğunu ve dolayısıyla bir endüstrinin karlılığını ve çekiciliğini belirler. Porter’ın modeli bir kurumsal stratejinin, kuruluşun dış ortamındaki fırsat ve tehditleri karşılaması gerektiği anlayışına dayanmaktadır.

Porter’ın 5 güç Modeli aşağıdaki 5 noktayı içerir:

1-      Sektördeki Rekabet: Beş kuvvetin ilkinde, rakiplerin sayısına ve gücüne bakılır. Rakiplerin sayısı arttıkça sundukları eşdeğer ürün ve hizmetlerin sayısı da artar. Rakibin çok fazla olduğu pazarda tedarikçileriniz ve müşterileriniz sizden ürün ve fiyat anlamında memnun kalmadıklarında rakibinize gidebilirler. Tam tersi rekabetin düşük olduğu bir ortamda daha yüksek kar elde etmek ve büyük bir güç sağlamak için üstünlüğü sağlayabilirsiniz.

2-      Sektöre Yeni Girenlerin Potansiyeli: Bir şirketin gücü, pazarına yeni girenlerin gücünden de etkilenir. Bir rakibin bir şirketin pazarına girmesi ve etkin bir rakip olması için ne kadar az zaman ve para gerekiyorsa, yerleşik şirketin konumu o kadar önemli derecede zayıflayabilir. Güçlü giriş engelleri olan bir sektörde konumunuzu koruyabilir ve karlılığınızı sürdürebilirsiniz.

3-      Tedarikçilerin Gücü: Porter modelindeki bir sonraki faktör tedarikçilerin girdi maliyetlerini ne kadar kolay arttırabileceğini ele alır. Şirketinizin bulunduğu sektördeki tedarikçi sayısının çokluğu daha ucuz bir alternatife geçmeniz için size olanak sağlar. Ancak bir sektörde ne kadar az tedarikçi varsa, bir şirket tedarikçiye o kadar bağımlı olacaktır. Böyle bir durumda tedarikçilerin pozisyonları güçlü olur ve istedikleri gibi fiyat arttırarak karlılığınızı etkileyebilirler.

4-      Müşterilerin Gücü: Müşterilerin sunduğunuz ürün veya hizmetin fiyatını düşürme yeteneğiyle ilgilidir. Daha az ve daha güçlü müşteri tabanı, her müşterinin daha düşük fiyatlar ve daha iyi anlaşmalar için pazarlık yapma gücüne sahip olduğu anlamına gelir. Çok sayıda ve daha az güçlü müşterisi olan bir şirketin, karlılığını arttırmak için daha yüksek fiyatlar talep etmesi daha kolay olur.

5-      İkame Ürünlerin Tehdidi: Bir şirketin ürün veya hizmetlerinin yerine kullanılabilecek ikame mal veya hizmetler tehdit oluşturur. İkamesi olmayan mal veya hizmet üreten şirketler, fiyatları arttırma konusunda daha fazla güce sahip olacaktır. Yakın ikameler mevcut olduğunda, müşteriler bir şirketin ürününü satın almaktan vazgeçme seçeneğine sahip olacak ve bu da şirketin gücünün zayıflamasına neden olacaktır.

Porter’ın Beş Gücünü ve bunları sektöre nasıl uygulanacağını anlamak, bir şirketin, yatırımcıları için daha yüksek kazanç elde etmek amacıyla kaynaklarını daha iyi kullanmak üzere iş stratejisini oluşturmasını sağlayabilir.

Konu ilginizi çekiyor ve daha fazla bilgi almak istiyorsanız sizi Rekabet Analizi Semineri’ne davet etmek isteriz.

Görüşmek üzere. İyi çalışmalar. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

CEO Gibi Stratejik Düşünmek

Strateji Süreci pek çok uluslararası ve ulusal firmada en alttan en üst kademeye kadar mümkün olduğunca çok çalışanın dahil edildiği bir yönetim aracı olarak başarı ile uygulanmakta, sürekli kendini güncellemekte ve uygulayanlara rekabetçi üstünlük sağlamaktadır. Son dönemde, buna yönelik artan bir trend izlenmektedir. Ülkemizde, 2023 hedeflerinden söz edebiliyoruz, sektörler ve kurumlar da bu hedefler doğrultusunda şekil alıyor ve yollarını belirliyorlar. Bu durum stratejik düşünebilmeyi ve değişimi beraberinde getiriyor ve gerekli kılıyor. Böylelikle strateji kavramının önemi gün geçtikçe artıyor. Nihayetinde gelişmelerin vazgeçilmez kıldığı rekabetçilikte üstün gelebilmenin yolu iyi bir stratejik plandan geçiyor. Ancak, resim herkes için aynı değil. Son dönemlerde pek çok girişimci ile konumlandırmaları ve farklılaşmaları, daha doğrusu bütünde iş modelleri üzerine çalışmalar gerçekleştirdik. Şaşırtıcı olan günümüzde pek çok girişimcinin, işin CEO’su olan kişilerin kendilerini farklı

SWOT / TOWS Analizi Nedir?

SWOT Analizi, Prof. George Albert Smith Jr. ve Prof. C. Roland Christiensen tarafından 1950’li yıllarda geliştirilen, bir işletmenin veya markanın pazarda veya rakiplerine karşı Güçlü (Strengths) ve Zayıf (Weaknesses) yönlerini belirlemekte, iç ve dış çevreden kaynaklanan Fırsat (Opportunities) ve Tehditleri (Threats) tespit etmek için kullanılan stratejik bir tekniktir. Aynı zamanda SWOT Analizi günümüzde sadece işletmeler için değil, bireyler için de çok sık kullanılan ve oldukça yararlı bir analiz tekniğidir. SWOT analizi, bir işletmenin içindeki güçlü ve zayıf yönlerin yanı sıra dış ortamda bulunan ve iş kararlarını etkileyebilecek fırsatlar ve tehditlere genel bir bakıştır. SWOT analizi sayesinde işletme, hedeflerine ulaşmak için elverişli ve elverişsiz olan iç ve dış faktörlerin belirlenmesine imkan bulmaktadır. Böylelikler, karşılaşılabilecek temel zorlukları tahmin etmeye ve bunlar etrafında karar vermesi kolaylaşır. Öncelikle bu konu ile ilişkin temel kategorileri sizler

Kıyaslama (Benchmarking) Nedir?

Şirketlerin rekabet piyasasında performansını ve verimliliğini arttırmak için benzer iş yapan veya benzer iş süreçleri olan başarılı performansa sahip diğer şirketlerin, iş yapma tekniklerini incelemesi ve kendi teknikleriyle kıyaslayarak bu kıyaslama sonucunda elde ettiği bilgileri kendi şirketinde uygulamasına kıyaslama (benchmarking) denir. Kıyaslama (Benchmarking), şirketin bir alanda en iyisi olmak için hizmetlerini, uygulamalarını ve ürünlerini rakiplere veya alanının önde gelenleriyle birlikte değerlendirerek, şirketin kendini geliştirebileceği bir süreçtir. Bu süreç ile şirketler, iyileştirmeye açık alanlarını belirler ve iyileşme çalışmaları başlatırlar. Bu kıyaslamayı yapmada ki temel amaç şirketin üretimini ve karını artırmaktır. Kıyaslama (Benchmarking) uygulamasının temel amaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz:       ●      İşletmenin amaç ve hedeflerinin belirlenmesine yardımcı olmak, ●      Belirlenen hedef ve amaçlara ulaşmak için en iyi yolu bulmak, ●      Şir