Ana içeriğe atla

KOBİ'lerin Temel Sorunları Nedir?

KOBİ’lerin serbest piyasa ekonomisine katkısı şüphesiz tartışılamaz bir durumdur. Piyasada etkin bir rekabet ortamının oluşturulmasında etkili olan KOBİ’ler endüstriyel yapının vazgeçilmez bir parçasıdır. Ülkemizde KOBİ’lerin ekonomi, sosyal yaşam ve politik önemi her zaman bilinen bir durum olmuştur.

KOBİ’lerin ülke istihdamına katkısı ve ekonomideki önemli gelir sağlayıcı olması onu ekonomiye en fazla katkısı olan işletmeler konumuna getirmiştir. Ayrıca büyük işletmelerin faaliyetlerini daha etkin ve verimli gerçekleştirmelerini sağlarlar. Büyük ölçekli üretim yapan işletmelere hammadde ve ara mal karşılanmasında etkilidirler. Sağladığı istihdamla sosyal yaşama da katkısı büyüktür. Nitelikli çalışan sayısının yetersiz olduğu bilinen bir gerçektir. KOBİ’ler niteliksiz çalışanları istihdam ederek sundukları işbaşı eğitim imkanları ile iş dünyasına kazandırmaktadır.

Çağın değişen şartlarına ve yeniliklere hızla uyum sağlayan KOBİ’ler üretken bir toplum olmada önemli bir rol oynarlar. Çalışanlarıyla bütün olan ve birlikte uyum içinde çalışan, girişimcilik ruhuyla hareket eden, üretim ve istihdama katkı sağlayan, değişime ayak uyduran, ekonomik kriz dönemlerinde ekonomik ve sosyal problemlerin artmasını engelleyebilen işletmelerdir.

Türkiye’de KOBİ’lerin enflasyon, yüksek faiz oranları, ekonomik ve siyasi istikrarsızlık gibi dış çevresel faktörlerden kaynaklanan bazı sorunlarının oluşmasının yanı sıra organizasyonun kendi içlerinde yaşadıkları sorunları da vardır.

Çevresel faktörleri değerlendirdiğimizde KOBİ’lerin başlıca sorunlarını şöyle sınıflandırabiliriz:

1-Üretim Sorunları

KOBİ’lerin en önemli problemlerinden bir tanesi üretim sorunudur. Büyük işletmelere oranla sınırlı kapasiteye sahip olan KOBİ’ler mal veya hizmet üretiminde yeterli verimliliğe sahip olmayabilirler. Uzun vadede ve büyük miktarda hammadde satın alımında yetersizdirler. KOBİ’lerin üretim sürecinde karşılaştıkları sorunların başında üretimde kullanılan malzeme, hammadde tedarikinde karşılaştıkları zorluklar gelir. Finansal konuda yaşadıkları yetersizliklerden dolayı istenilen ürün veya hizmetin istenilen zamanda ve istenilen miktarda temini konusunda bazı sıkıntılar ortaya çıkmaktadır. Bu güçlüklerin aşılmadığı takdirde, alınan malzemenin standardı düşmekte veya öz sermaye istenilen iş hacmine göre yetersiz kalmaktadır. Bu sorun da ancak yüksek miktarda kredi çekerek söz konusu malzemelere daha yüksek fiyat ödeyerek satın almakla aşılabilir, bu da KOBİ’ler açısından hem iç pazarda hem de dış pazarda rekabet dezavantajına neden olur.

2-Finansman Sorunları

Öz sermayedeki yetersizlik KOBİ’lerde finansman sorunlarını da beraberinde getirir. Öz sermayesi düşük olan KOBİ’lere banka tarafından kullandırılan kredilerin maliyetleri düşüktür. Bu durum KOBİ’lere dezavantaj sağlamaktadır. Finansal sorunlar öz sermaye yetersizliği ile başlar ve dış kaynak bulma konusunda yaşanan sıkıntılar, yüksek maliyetli ve yeterli olmayan krediler, yüksek enflasyon oranı ve diğer faktörlerle kronikleşerek KOBİ’ler için olumsuz sonuçlar doğurur ve işletme verimliliğinin azalmasına neden olur. KOBİ’ler yetersiz sermayeden dolayı yüksek faizlere katlanmayı göze alarak banka kredisine başvururlar. Zamanla bu krediyi geri ödeme konusunda güçlük çekerler ve bu durum onları iflasa sürükler.

 3-Yönetim ve Organizasyon Sorunları

Yöneticilerin donanım ve bilgilerinin yaptıkları işin içeriğiyle uyumsuz olması, yönetim ve organizasyon işlerinin bir ya da birkaç kişi tarafından gerçekleştirilmesi pek çok sorun yaratmaktadır. Bütün yetkilerin tek bir kişiye bırakılması işletmelerin değişen pazar şartlarına uyum sağlaması konusunda sorun oluşturur. Bir karar alınırken katılımın üst ve ast kadrolarda eşit dağılması işletmelere çok yönlü bir bakış açısı kazandırır. KOBİ’lerin az çalışanının olması yönetimi kolaylaştırsa da daha kapalı ve geleneksel bir yapıya sahip olması da bazı zorlukları beraberinde getirir. KOBİ’lerin organizasyon yapılarının, alanında tecrübeli ve nitelikli yöneticilerinin olmamasından kaynaklı belirli bir plan ve yöntem çerçevesinde çalışılmaması gibi yapısal sorunları vardır. Bu sorunlar yönetimin zayıf kalmasına yol açarlar.

 4-Pazarlama Sorunları

KOBİ’ler hedef pazarlarını tanımlamada ve pazarlama stratejisi belirleme konusunda yetersizdirler. KOBİ’ler genellikle yeterli pazar araştırması yapmadan dış pazarlara ürün satmaktadırlar. Sosyo-ekonomik şartlardaki değişimler sonucunda ortaya çıkan tüketici tercihlerini izleme, değişiklikleri belirleme ve bunlara ayak uydurma konusunda yeteri kadar başarılı değildirler. Pazarlamada reklam ve tanıtım, piyasa araştırması, satış sonrası destek oluşturma ve müşteri tatminine odaklı üretim gerçekleştiremeyen KOBİ’ler pazarlama alanında başarısız olurlar. Müşterilerinin istek ve beklentilerini karşılamada yetersiz kalan, sipariş teslimi, tasarım çalışmaları ve ambalaj konularında eksiklik yaşayan, teknolojik gelişmeleri yakından takip edemeyen KOBİ’ler piyasada varlıklarını uzun süre devam ettiremezler.

Son yıllarda değişen dünya düzeni ile birlikte artan rekabet ortamından önemli ölçüde etkilenen KOBİ’lerin karşılaştıkları sorunların çözümü daha önemli ve ivedi hale gelmiştir.

Konu ilginizi çekiyor ve daha fazla bilgi almak istiyorsanız sizi KOBİ Platformu bünyesinde gerçekleştirilen etkinliklerimize sizi davet etmek isteriz.

Görüşmek üzere. İyi çalışmalar. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dengeli Karne Nedir?

Dengeli karne terimi, bir işletmenin çeşitli işlevlerini ve ortaya çıkan sonuçları belirlemek, iyileştirmek ve kontrol etmek için kullanılan bir performans metriğidir. Dengeli karne, işletmelerin karşı karşıya kaldığı stratejik uygulamalardaki başarısızlık ve geleneksel performans sistemlerinin yetersiz kalması sorununa çözüm önerileri getirerek işletmelerin hedeflerine ulaşmalarına katkı sağlar. Kuruluşları ölçmek ve geri bildirim sağlamak için kullanılan dengeli puan kartları, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Japonya ve Avrupa’daki şirketler arasında yaygın olarak kullanılır. Dengeli karne (Balanced Score Card, BSC) kavramı ilk olarak 1992 yılında, önceki metrik performans ölçümlerini alan ve bunları finansal olmayan bilgileri içerecek şekilde uyarlayan David Norton ve Robert Kaplan tarafından tanıtılmıştır. Dengeli puan kartı başlangıçta kar amacı güden şirketler için geliştirildi ancak daha sonra kar amacı gütmeyen ve devlet kurumları tarafından kullanılmak üzere ge...

İnovatif Düşünme Nedir?

İnovatif düşünmenin tanımı, sorunlara yeni fikirler ve yeni yaklaşımlar bulma yeteneğidir. Yaratıcı ve esnek olmakla ilgilidir. İnovatif yani yenilikçi düşünce, statükoyu değiştiren veya ona meydan okuyan sonuçlar içerir. İşyerinde bu, hem çalışanlar hem de müşteriler için daha iyi iş uygulamaları üretmek üzere düşünmenin yollarını aramak anlamına gelir. Teknoloji hızla ilerlerken, başarılı, hatta uzun bir kariyere sahip olmak istiyorsanız esnek olma ve değişime uyum sağlama beceriniz çok önemlidir. İnovatif düşünmeyi bazen yeni ürünler bulmak ile eş anlamlı duyabilirsiniz, ancak bu onun yalnızca bir yönüdür. İnovatif düşünme gerçekte yaratıcı problem çözmedir ve işyerinde rolünüz ne olursa olsun işte işinizde geliştirip kullanabileceğiniz bir beceridir. Aynı eski şeyleri aynı eski yöntemlerle yaparak geçinmeye çalışan bireyler ve kuruluşlar, kendilerini hızla geride bulurlar. Piyasaya liderlik etmek bir yana, rekabetçi kalabilmek için kuruluşlar işyerinde yenilikçi düşünceyi teşvik et...

Başarılı Hedef Belirlemenin Önemi

Hedefler, başarılı bir iş yürütmenin önemli bir parçasıdır. Size net bir odaklanma sağlayabilir, çalışanları motive edebilir ve işletmenizin üzerinde çalışacağı hedefler belirleyebilirler. Hedef belirleme, işletmenizin başarılı olup olmadığını görmek için size bir dizi kriter de sağlayabilir.  Net ve iyi tanımlanmış hedeflere sahip olmak, işinizin yönünü kontrol etmenize ve daha büyük iş hedeflerinize ulaşma şansınızı artırmanıza yardımcı olabilir. İster kısa ister uzun vadeli olsun, şirketin neyi başarmaya çalıştığının net bir şekilde anlaşılmasını sağlarlar. İlgili uzun vadeli hedeflere ulaşmak için kısa vadeli hedefler belirlemek, çoğu işletme için başarının anahtarıdır.  Kısa vadeli hedefleri büyük hedeflere giden "yol üzerindeki duraklar" olarak düşünmek, büyük resmi gözden kaçırmadan süreçleri bölümlere ayırabilir. Hedeflere sahip olmak, günlük görevlere daha fazla anlam verir ve şirket kararlarının arkasındaki mantığı netleştirir. Hedefler güçlüdür; dikkati istenen son...