Tasarım düşüncesi, bir fikir, strateji, yöntem ve dünyayı görme biçimidir. Olgunlaştıkça etkisi gelişir. Tasarım odaklı düşünme süreci, doğru soruları anlamak ve harekete geçmekle başlar. Tasarım odaklı düşünme, rolünüz veya sektörünüz ne olursa olsun uygulanabilir bir yaklaşım sunmaktadır. Herhangi bir şirkette, devlet kurumunda, eğitim kurumunda veya kar amacı gütmeyen kuruluşlarda çalışıyor olmanızdan bağımsız olarak, tasarım odaklı düşünme, müşterilerinizin ihtiyaçlarına göre yenilikçi çözümler getirmeye yardımcı olacaktır.
Bir tasarımcı gibi düşünmek, kuruluşların ürün, hizmet, süreç ve strateji geliştirme şeklini değiştirebilir. Tasarım düşüncesi olarak bilinen bu yaklaşım, insan bakış açısıyla arzu edileni, teknolojik olarak mümkün ve ekonomik olarak uygulanabilir olanla bir araya getirir. Bu düşünce yaklaşımıyla tasarım yöntemlerini ve metotlarını kullanarak kullanıcı ihtiyaçları karşılanır. Yöntem ve metotları kullanırken bir sorunla karşılaşan kullanıcı kim ve neye ihtiyacı var gibi sorularla empati yapılır. Bu sürecin sonunda ulaşılan çözümleri kullanıcılarla test ederek, en yararlı ve en uygun çözüme ulaşmaya çalışılır.
Tasarım düşüncesi, yaşamları ve organizasyonları dönüştürebilir ve bazen yüzeysel olarak veya sağlam bir çalışma temeli olmadan yaklaşıldığında yetersiz kalır. Bu sebeple, etkin bir uygulama için süreç 5 aşamada ele alınmalıdır:
1- Empati
Empati, tasarım odaklı düşünme sürecinde kritik bir başlangıç noktasıdır. Sürecin ilk aşaması kullanıcıyı tanımak, onun isteklerini, ihtiyaçlarını ve hedeflerini anlamakla başlar. Bu, insanları psikolojik ve duygusal düzeyde anlamak, gözlemlemek ve onlarla iletişim kurmak için gereklidir.
2- Tanımlama
Tasarım düşüncesindeki ikinci aşama, empati aşamasında topladığımız bilgileri bir araya getirerek analiz etmek ve temel problemi tanımlamaktır. Burada önemli olan nokta kullanıcıların problemlerini tanımlamak ve ona odaklanmaktır. Tanımlama aşamasının sonunda, net bir problem tanımına sahip oluruz.
3- Fikir Üretme
Kullanıcıların ihtiyaçlarını net bir şekilde anladıktan sonra potansiyel çözümler üzerinde çalışma aşamasıdır. Bu aşamada üretilen fikirler çok önemlidir. Yaratıcı bir fikir üretmeli ve fikrimize bağlı kalmalıyız.
4- Prototipleme
Bu deneysel bir aşamadır. Burada amaç, bulunan her çözüm için mümkün olan en iyi çözümü belirlemektir. Olası çözümler kullanıcılar üzerinde test edilir. Prototipleme aşamasında, önerilen çözümler prototip formundaki başarısına bağlı olarak kabul edilebilir, geliştirilebilir, yeniden tasarlanabilir veya reddedilebilir.
5- Değerlendirme
Bu aşamada, değerlendiriciler prototipleri test eder. Burada alınan geri bildirimler ile değerlendirme yapılır. Bunun sonucunda alternatif çözümler bulmak veya elemek için yineleme, değişiklik ve iyileştirme yapmak amacıyla önceki aşamalara geri dönebiliriz.
Tasarım odaklı düşünme süreci doğrusal değildir; esnek ve akıcıdır. Bu sebeple, aşamalar tam olarak sıralı devam etmek zorunda değildir. Her aşamada başa dönülebilir ve tanımlama, çözümleme gibi aşamalar yeniden yapılandırılabilir.
Tasarım odaklı düşünme yaklaşımını, iş, eğitim, kişisel yaşam vb. birçok alanda kullanmanın faydası vardır. Her şeyden önce, bu düşünme mantığı yaratıcılığı ve yeniliği teşvik eder. Bizler insan olarak, eylemlerimizi şekillendirmek için biriktirdiğimiz bilgi ve deneyimlere güveniriz. Sorun çözme söz konusu olduğunda olaylara bakış açımızı sınırlayabilen kalıplar oluştururuz. Aynı denenmiş ve test edilmiş yöntemleri tekrarlamak yerine, tasarım odaklı düşünme bizi önyargılarımızı kaldırmaya ve alternatif çözümler düşünmeye teşvik eder. Tasarım odaklı düşünme genellikle problem çözmenin sağlıklı orta yolu olarak kabul edilir; ne tamamen duygu ve sezgiye dayalıdır ne de yalnızca analitiğe, bilime ve mantığa dayanır; ikisinin bir karışımı kullanılır.
Konu ilginizi çekiyor ve daha fazla bilgi almak istiyorsanız sizi Stratejik İşler Okulu seminerlerimize davet etmek isteriz.
Görüşmek üzere. İyi çalışmalar.
Yorumlar
Yorum Gönder